ÜÇÜNCÜ HAFTA: MODELLEYİN!
Gelişen bir bakış açısını gözlemleyen bir çocuk, konsepti daha iyi anlar ve özümser. Sizi iş başında görmelerine izin verin.
1. Adım: Kendi Yaşadıklarınızı, Deneyimlerinizi Paylaşın
Bir şey sizin için zor olduğunda dürüst olun ve yüksek sesle söyleyin. Cesaretiniz kırıldığında çocuklara söyleyin, nasıl sabit bakış açısında takıldığınızı, düşüncelerinizi paylaşın ve çözümlerinizi yüksek sesle beyin fırtınası yapın. Aslında bu konsepti hep beraber öğrendiğimizi gösterin!
2. Adım: Duyguları Tartışın
Aslında mutluluk, başarılı olma hissi, kazanma hissi, genelde zorlandığımız anların sonunda hissettiğimiz duygular değil mi? Hadi biraz bunun üzerine konuşalım.
Sabit bir zihniyette sıkışıp kaldığınızda, nasıl üzgün, endişeli ve hatta umutsuz hissettiğinizi paylaşın. Negatif duygular herkesin başına gelir ve tamamen normaldirler. Aynı zamanda, düşüncenizi değiştirmeniz gerektiğine dair ipuçları olarak da hizmet edebilirler. Her şey aslında duygularımızı nasıl yönlendirdiğimizle değişebilir.
3. Adım: Yeni Bir Hedef Belirleyin
Çocuğunuz veya öğrencilerinizle, bu yeni öğrenme süreciniz için, yeni bir şeyler öğrenmek ve paylaşmak için kişisel bir hedef belirleyin.
Başlangıçta nasıl hissediyorsunuz? Başaracağından emin olmak için ne yapabilirsin?
Başarmadan önce pes etmez misin? Yolları inceleyin çocuklar kendi hedeflerini
4. Adım: HENÜZ’ün Gücünü Kullanın!
Basit bir kelimeyle, herhangi bir sabit zihniyet ifadesi, bir umut beyanına dönüşür. Bunu yapamam ile bunu henüz yapamam – arasındaki kocaman farkı beraber keşfedelim mi ?
Evde (yada okulda) bir duvar belirleyin - Herkes için bir "HENÜZ" ilan panosu yapın:
Yapamayacağınız şeyler ... henüz!